2 Nisan Dünya Otizm
Farkındalık Günü
“Otizmde erken tanı
fark yaratır !...”
2 Nisan, Birleşmiş
Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili
sorunlara çözüm bulmak amacıyla “Dünya Otizm Farkındalık Günü”olarak ilan
edilmiştir. 2 Nisan’da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde dünyada
otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın
artırılması ile erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.
Otizm Spektrum
Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel
bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir.
Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi
halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte
çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm
olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı %4-10 arasındadır. Otizm
ile ilgili yapılan pek çok araştırmada, değişkenlik göstermekle birlikte
görülme sıklığının %1 civarında olduğu belirtilmektedir. Önümüzdeki dönemde ülkemizde de Otizmin
sıklığını ölçmeye yönelik epidemiyolojik çalışmaların yapılması
planlanmaktadır.
Sessiz, içine
kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından
damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol
açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun
bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir
bozukluktur.
Otizm ismi aynı olsa
bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü,
tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel
eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi
çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun takıntılar
ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki,
güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin
otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ancak aileler bu yöntemlere
başvurarak ciddi maddi kayıplara uğrayabilmektedir. Bu yöntemlere yönelmeden
önce mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması
gerekmektedir.
Otizm Spektrum
Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı (2016-2019) Aile, Çalışma
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinatörlüğünde 3 Aralık 2016 tarihinde Resmi
Gazetede Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak yayınlanmıştır. Hem söz konusu
eylem planı hem de Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planımızın faaliyetlerinden olan
erken tanı, tedavi ve müdahale zincirinin kurulması amacıyla, Halk Sağlığı
Genel Müdürlüğümüz tarafından Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı
oluşturulmuştur. Program kapsamında İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde, ruh
sağlığı birim/şubelerinde belirli personeller ve kamu/üniversite hastanelerinde
görev alan çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları işbirliğinde ekipler
kurulmuştur.
2017 yılı Mart
ayından bu güne 77 ilden 171 çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı, 241 meslek
elemanı olmak üzere toplam 412 sağlık personeli program kapsamında eğitim
alarak kurulan ekiplerde görev almaktadır.
Söz konusu programda,
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan eğitim modeli
çerçevesinde, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları tarafından, aile hekimi ve
aile sağlığı elemanlarına yüz yüze eğitimler düzenlenmekte, aile hekimleri
tarafından taramalar yapılmakta, riskli olgular koordinasyon ekipleri
aracılığıyla çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmekte ve takipleri
yapılmaktadır. Birinci basamakta tespit edilen riskli olguların muayenesi için
hastanelerde belirli günler ayrılmış olup, randevularının alınması koordinasyon
ekiplerince sağlanmakta ve mümkün olan en kısa sürede poliklinik hizmeti
sunulmaktadır.
2017-2018 yılları
arasında çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları tarafından, 25.557 aile hekimi ve
18.859 aile sağlığı elemanına program kapsamında eğitim verilmiştir. 2018
yılında, 326.653 kız 338.963 erkek olmak üzere 667.323 çocuk aile hekimleri
tarafından Otizm yönünden değerlendirilmiştir. 15.087 çocuk ileri değerlendirme
için çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmiştir. Çocuk ergen ruh
sağlığı uzmanına yönlendirilen çocuklardan 805’i otizm, 998’i farklı bir tanı
alarak erken tanı ve tedavi hizmetlerinden yararlanmıştır.
Bununla birlikte
Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Sağlıklı Hayat
Merkezlerinde çocuk gelişimci, psikolog ve sosyal çalışmacılar tarafından
psikososyal destek hizmetleri yürütülmektedir. Psikososyal destek hizmetlerinde
öncelikli amaç bireysel ve toplumsal düzeyde koruyucu ve önleyici ruh sağlığı
çalışmaları yürütmek, tanı ve tedavi gerektiren kişileri uygun uzman ya da
kurumlara yönlendirmek ve takip etmektir. Otizm tanılısı alan çocuklar ve
ailelerini de kapsayan bu hizmet modelinin içinde değerlendirme, yönlendirme, psikoeğitim,
sosyal hizmet müdahalesi ve grup çalışmaları yürütülebilmektedir. Bunun yanı
sıra, otizm başta olmak üzere gelişimsel bozukluğu veya gecikmesi olan
çocukların aileleri için çocukların günlük yaşam becerilerini, eğitim ve
gelişim süreçlerini desteklemek amacıyla bir programın alt yapı çalışmaları
devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde saha çalışmalarının başlaması
planlanmaktadır.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü münasebetiyle Nisan
ayı başta olmak üzere tüm yıl boyunca yurt genelinde çeşitli farkındalık
faaliyetleri düzenlenmekte ve sağlık personelinin, çocuk alanında çalışan diğer
meslek gruplarının ve anne-babaların farkındalık düzeylerinin arttırılmasına
yönelik eğitimler yapılmaktadır. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü(WHO), AB İnsani
Yardım ve Sivil Koruma Genel Müdürlüğü (ECHO)
ve Bakanlığımız işbirliğinde, geçici koruma altındaki bireylere yönelik
sağlık hizmetlerinin sunulduğu Göçmen Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık
personellerine Otizm farkındalık eğitimleri verilmeye devam etmektedir.
Farkındalık eğitimleri kapsamda 2016 yılından bu güne 74.103 sağlık personeli
olmak üzere toplam 228.964 kişiye ulaşılmıştır.
Böylece Ulusal Eylem
Planında yer alan farkındalık çalışmaları, erken tanı ve müdahale zincirinin
kurulması ve ailelere yönelik hizmetlerin geliştirilmesi başlıkları altındaki
Bakanlığımız görev alanı dâhilinde olan pek çok hedefe ulaşılmıştır.