'TALASEMİ, BULAŞICI DEĞİL KALITSAL BİR HASTALIKTIR'
Toplumların geleceği,
o toplumu oluşturan bireylerin nitelikleri ile doğrudan ilişkilidir. Toplumu
oluşturan bireylerin nitelikli olabilmesi ve üretken yaşayabilmesi, her şeyden
önce bu bireylerin sağlıklı olmalarına bağlıdır.
Çalışmalarımızda
temel amaç, vatandaşlarımızın kişisel ve toplumsal sağlık ihtiyaç ve
sorunlarını çözümleyebilecek projeler üretmek ve yürütmektir. Bakanlığımız
rutin hizmetler, programların sürdürülmesi ve iyileştirilmesi çalışmalarının
yanı sıra, yeni gereksinim alanlarında da çalışmalar planlamaktadır.
Beslenme bozuklukları
ve enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerin kontrol altına alınmasından sonra,
kalıtsal hastalıklar gündeme gelmiştir. Beta talasemi anne ve babadan çocuklara
kalıtsal olarak geçen, önlenebilir bir kan hastalığıdır. Türkiye’nin de içinde
olduğu Akdeniz ülkelerinde önemli bir halk sağlığı sorunudur.
İnsanlarda bir
özelliğe ait genlerden iki adet bulunur, biri anneden, diğeri babadan geçer.
Beta talasemi için anne ve babadan geçen globin geni normalse çocuk normal,
biri değişikliğe uğramışsa çocuk taşıyıcı, ikisi de değişikliğe uğramışsa çocuk
hasta olur.
Bir beta talasemi
taşıyıcısı, taşıyıcı olmayan normal bir kişi ile evlenirse doğacak her bir
çocuk için %50 taşıyıcı, %50 normal olma olasılığı vardır. Bu durumda hastalık
ortaya çıkmaz, korkulacak bir durum yoktur; ancak çocuklarda taşıyıcılık olup
olmadığı araştırılır. Taşıyıcı olanların ileride sağlıklı çocukları olması için
gerekli bilgi verilir, taşıyıcı biri ile evlenirse çocuklarında hastalık
olabileceği anlatılır.
Taşıyıcıların
saptanması, genetik danışma ve doğum öncesi tanı konabilmesiyle engellenebilir
bir hastalık olmasına rağmen, dünyada her yıl en az 365.000 talasemi hastası
doğmakta ve tedavi görmektedir. Türkiye’de, sağlıklı Türk toplumunda
betatalasemi taşıyıcı sıklığı %2,1 olup, yaklaşık 1.300.000 taşıyıcı ve 4000
civarında hasta vardır.
Bir toplumda
taşıyıcılık oranı ne kadar yüksekse rastlantısal olarak iki taşıyıcının evlenme
ve hasta çocuk sahibi olma olasılığı o kadar yüksektir. İki taşıyıcının
evlenmesi sonucunda her bir çocuk için %25 oranında hastalıklı doğma, %50
taşıyıcı olma ve %25 normal doğma ihtimali vardır. Özellikle akraba evliliklerinde
hastalıklı çocuk doğma riski yüksektir, bu kişilerin evlilik öncesi gereken
tetkikleri yaptırmaları çok önemlidir.
Beta talasemi hastalığı ağır, tedavi düzgün
sürdürülmezse yaşam süresini belirgin kısaltan ve yaşam kalitesini çok olumsuz
etkileyen bir hastalıktır. Hastalığın tedavisi zordur ve maliyeti çok
yüksektir. Talasemili bir hastanın yıllık tedavi maliyeti 10.000 dolar
civarındadır. Bu nedenle, hastalıklı bireylerin doğmasını engellemek çok
önemlidir ve gerekli koruyucu önlemlerin alınması devlet tarafından da desteklenmektedir.
Bu amaçla, Bakanlığımız tarafından şimdiye kadar yapılan hizmetleri organize
etmek ve hizmetleri yaygınlaştırmak amacıyla, hastalığın görülme sıklığı göz
önüne alınarak, riskli 33 ilde Hemoglobinopati Kontrol Programı başlatılmıştır.
2013 yılında görülme sıklıkları tekrar gözden geçirilmiş ve 8 yeni il daha
programa eklenmiştir.
Türkiye’de akraba
evliliklerinin fazla olması ve akraba evliliklerinin %70’inin 1. derece
akrabalar arasında yapılması nedeniyle, genetik geçişli bir hastalık olan
talaseminin görülme sıklığı artmaktadır. Bu nedenle, ikisi de taşıyıcı olan
çiftlerin bilinmesi ve çocuk sahibi olmadan önce genetik danışmanlıktan yararlanmaları,
hastalığın önlenmesi açısından gereklidir.
Programın temel
amacı;
Toplum taraması, genetik
danışma (rehberlik), halk eğitimi, doğum öncesi tanı ve tedavi yöntemleri kullanılarak,
anormal hemoglobin hastası doğumunun uygun strateji ile önlenmesi,
Mevcut hemoglobinopati
hastalarının yaşam süreleri uzatılarak, yaşam kalitelerinin artırılmasıdır.
Bu kapsamda, ülke
genelinde mevcut sorunların çözümü için 30.12.1993 tarihinde 3960 sayılı olarak
yayımlanan Kalıtsal Kan Hastalıkları ile Mücadele Kanunu'na dayanılarak
hazırlanan "Kalıtsal Kan Hastalıklarından Hemoglobinopati Kontrol Programı
İle Tanı ve Tedavi Merkezleri Yönetmeliği" 24 Ekim 2002 tarihli ve 24916
sayılı Resmi Gazete' de yayımlanmıştır.
Bu Yönetmeliğin
amacı, ülkemizde sık görülen kalıtsal kan hastalıklarından talasemi ve orak
hücre anemisi başta olmak üzere anormal hemoglobinlerin, koruyucu sağlık
hizmetleri kapsamında önlenmesi ve mücadele edilmesine yönelik tedbirlerin ve
bu hastalıkların tanı ve tedavilerine yönelik faaliyetlerin usul ve esaslarını
düzenlemektir.
Hastalığın
tedavisinin ne kadar güç ve pahalı, aile ve çocuk için ne kadar sıkıntılı
olduğu düşünülürse, hastalığı önlemenin önemi daha kolay anlaşılmaktadır.
Tüm ülkelerde 8 Mayıs
“Dünya Talasemi Günü” olarak
kutlanmakta ve ülkemiz genelinde de çeşitli aktiviteler düzenlenmektedir.
İllerde personel ve halk eğitimine yönelik çeşitli toplantı, seminer, panel
v.b. etkinlikler düzenlenmekte, kitle iletişim araçlarında eğitici konuşma ve
programlar yapılarak, talasemi ve diğer kalıtsal kan hastalıkları hafta boyunca
vurgulanmaktadır.
Hemoglobinopati
tarama testi neden yapılmaktadır?
Türkiye’de akraba
evliliklerinin fazla olması ve bu akraba evliliklerinin %70’ inin 1. derece
akrabalar arasında yapılması nedeniyle, genetik geçişli hastalıklar olan
hemoglobinopatilerin görülme sıklığı artmaktadır. Bu nedenle,
hemoglobinopatilerin önlenmesinde en önemli adım, evlilik öncesi çiftlerin taşıyıcılık
testinden geçmesi ve her ikisi de taşıyıcı olan çiftlerin belirlenerek çocuk
sahibi olmadan önce, genetik danışmanlıktan yararlanmalarıdır.
Türkiye’
de evlilik öncesi talasemi tarama testi hangi illerde uygulanmaktadır?
Hemoglobinopati
Kontrol Programının yürütülmekte olduğu Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Batman, Bilecik,
Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzurum,
Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İçel, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş,
Karaman, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sakarya,
Şanlıurfa, Tekirdağ, Siirt, Şırnak, Mardin, Kilis, Osmaniye, Afton, Uşak ve
Yalova olmak üzere 41 ilde uygulanmaktadır.
Hemoglobinopati
taşıyıcılığı ya da hastalığı evlenmeye engel olur mu?
Hayır, evlenmeye
engel bir durum değildir. Düzenli kan transfüzyonu ve demir birikimi için
tedavi uygulanan hastalar evlenip çocuk sahibi olabilirler. Beta talasemi
hastası olan bir kişi taşıyıcı olmayan, normal bir kişi ile evlenirse çocukları
taşıyıcı olur, hasta olmaz; taşıyıcı bir kişi ile evlenirse her bir çocuk için
%50 hasta, %50 taşıyıcı olma ihtimali vardır.
Beta
talasemili hastalarda beslenme nasıl olmalıdır?
Bu bireylerde verilen
kanlarla demir birikmesi yanısıra barsaktan emilen demir miktarı da arttığından
demirden zengin gıdalarla beslenmekten kaçınılmalıdır. Ancak bu durum talasemi
taşıyıcıları için geçerli değildir; talasemi taşıyıcılarında gereksinimin
arttığı durumlarda demir eksikliği anemisi de gelişebilmektedir.